yadigar

Mart 30, 2005

yosemite


Bir hafta sonu ancak böyle güzel geçirilebilirdi zaten..


Çok uzun zamandır görmek istediğimiz bir yerdi Yosemite. Yaklaşık 6 saat uzağımızdaymış oysa. Virajlı yolların ötesinde bizi bembeyaz karlarla örtülü bir güzellik bekliyordu. Daha karın mutlulugu ve şaşkınlığı hala üzerimizdeyken birbirinden güzel şelaleler kucak açtı bizlere. Bizlere diyorum çünkü yanlız değildik. Hepsi birbirinden değerli arkadaşlarımızın eşliğinde tam 12 kişiydik. Başından ta sonuna kadar hersey çok güzeldi.

Bu tatil dönüşü anladım ki şelaleler insanda yeni tutkuların meydana çıkmasına sebep oluyormuş. Bir görüp bir daha görmemek olmayacak galiba..

Bunun yanında seke seke yürüyen, insanların ellerinden beslenen uysal ceylanlar mı dersiniz, hoplayıp zıplayan sincaplar mı, yoksa şakıyan ağaçkakanlar mı...(Heran karşınıza bir ayının çıkabilme ihtimalimden bahsetmiyorum..) Bunlara gözlerinizi kapatsanız bile kulaklarınız akan derelerin ışıltısıyla mest olacaklardır zaten. Tüm bu güzellikleri görüp de bunları bize vereni görmemek ne büyük nankörlük.

Mart 16, 2005

önce sev sonra pişir


Ne zor öğrenmiştim kek yapmayı şimdi düşünüyorunda. Kabarmayan, içi pişmeyen, yanan vs. keklerim gözümün önünden geçiyor. Hatta bir ara kek yapmaktan vazgeçmiştim, artık yapamadığımı kabullenerek. Oysa ne önemsizdi benim için bana sunulan kek. Nede olsa hem yapımı kolaydı hemde hiç farklı değildi, her kek hep aynıydı, tadıyla, sunumuyla...Oysa hiç öyle değildi. Meyvelisiyle, kakaolusuyla, ıslağıyla, tuzlusuyla kek tam anlamıyla bır alemdi.Nereden bilirdim o "kolay" gördüğüm keki bir türlü tutturamayacağımı...Ne zaman ki taktir ettim kek yapanları ve iştahla yemeğe başladım bana ikram edileni işte o zaman benim fırınımdan da mis gibi kek kokuları yayılmaya başladı etrafa...Galiba iyi bir kek için en önemli püf noktası bu. Önce sev sonra pişir tekniği yani. Bir diğeride sıcak fırına koyup en az ilk 2o dk. hiç fırının kapağını açmamak..

Mart 08, 2005

acemi şansı



Bir diğer 40 yama çalışması.
Sanırım bu ilk ciddi ve beni yoran çalışma oldu. Şimdi tam olarak ne kadar sürede tamamladığımı hatırlayamıyorum ama oldukça yorucu olduğunu söyleyebilirim. Bir kitapta modelini görüp aynı akşam yapmaya karar verince evdeki kısıtlı kumas seceneklerim beni epey zorlamıştı karar aşamasında. Sonrasında ise gittikçe büyüyen örtüyü elde küçük küçük dikmek hiç zevkli değildi. Ama sonrasında ortaya çıkan ürün beni mutlu etti. Tüm emeğimi fazlasıyla hakeden bir örtüydü o artık.
Şimdilerde bunu Eminin oyun alanına seriyorum, yumuşacik ve sıcacık olsun diye....
Ölçüleri 122x122 cm ( 48" x 48"). Tüm kumaşlar pamuk ve içine yerleştirdiğim elyaf sayesinde kalın oldu ve ince dikişleride bazı kısımları alçaltıp bazı kısımları yükseltti. Bu da hoş bir görünüm sağladı.

Mart 07, 2005

misafir varr


Misafirlerim var yarın. Bu susamlı çubuklar onlar için. Fırından çıkar çıkmaz nefistiler. İnsallah yarına kadar tadlarında bir değişiklik olmaz. Gelecek olanlar ingilizce kursunda tanıştığım birkaç arkadaş. Çok sık olmasa da görüşmeye, bağlantıyı koparmamaya dikkat ediyoruz. Bu sayede herbirimiz kendi kültürümüzü temsil ederek daha yakından tanışıyoruz. İçlerinden biri anne olmak üzere...Eminime Koreli arkadas geliyor..Yakında iki annenin konuşacak çok daha fazla konusu olacak yani...




Mart 06, 2005

brownie


Tölerans Vakfının her ayın ilk pazar günü düzenlediği akşam yemeği programının ikincisi de bu akşam olacak insallah. Yaklaşık 150 kişinin iştirak ettiği bu geceye, benim ikramın da brownie olacak. Yemek sonrası yapılan konuşma ve dualar ruhumuza da büyük lezzetler sunacaktır eminim.
Her ne konumda olursan ol dinin ve dilinin verdiği hazzı hiçbir yerde bulamayaksındır. Gurbette insan bunu her gün bir daha öğreniyor.

Mart 04, 2005

yeni keşifler


Ben bu işi sevdim. Mutfakta yeni şeyler denemek çok zevkli. Hele birde yaptıklarım beğeniliyorsa değmeyin o zaman keyfime.
İşte bu en son mutfak maceramın resmi. Mercimek köftesi....Daha önce ne yaptığım ne de yapanı izlediğim için ilk başta tereddüt ettim. Ama evdeki jürinin verdiği müsbet karar beni mutlu etti ve bu da gösterdi ki bu ilk ama son olmayacak Allah(cc)'ın izniyle...

Mart 01, 2005

puding


Minik misafirim Beyzayi bahane ederek kakaolu puding hazirladim. Bahane ederek diyorum çünkü puding nedense çok rağbet görmüyor bizim evde. Tabi bunun müsebbibi mutfaktan sorumlu olan kişi, yani ben. Bugün farkettim ki daha önceden alıp depoladığım paketlerin son kullanım tarihi geçmeden puding yapımına hız vermeliyim.
Servis icin Esracanın hediye ettiği ve rafta bana gülümseyen bu bardaklari kullanmak eglenceli oldu. Minik Beyzanınkini yuvarlak bir kaseye koyup soguduktan sonra ters cevirerek servis yaptım. Keyifle yedi neredeyse tabağındakinin hepsini. Yine gel bize olmaz mı Beyza...